Gemma Malley-BİLDİRGE

Orijinal adı:The Declaration
Yazar:Gemma Malley
Yayınevi:DeliDolu
Çevirmen:Tufan Göbekçin
Sayfa Sayısı:312
Tür:Genç-Yetişkin,Distopya

            Benim adım Anna ve burada olmamalıydım. 

Burada olmam benim hatam değil.Doğmayı ben istemedim.                                                                                                    Neyse ki beni erkenden yakaladılar 

 Hep gelecekte ölümsüzlüğün bulunacağına inanırız değil mi?
Ama birşeyi hiç düşünmeyiz.Eğer kimse ölmezse artan nufusa ne olacak?
Devamlı artıp hiç azalamazsak nasıl dengeleneceğiz.Yazar Malley bu sorunun yanıtını bulmuş ve üzerine bir de kurgu yapıp roman haline getirmiş.
Anna Covey ile tanışın.
Kendisi bu dünyada olmaması gerektiğine inandırılmış ARTIK unvanına sahip bir insan.
Artıklar ve yasallar olarak ikiye ayrılıyor 2140 yılında insanlar.
Anna bir artık ve kaldığı,büyüğü tesiste-adı Büyük depo- artıklar yaşıyor.Hemen her yaştan artık orada ilerde YASAL insanlara nasıl hizmet edileceğini öğreniyor ve 18 yaşından sonra gerçek dunyaya,yasalların yanına bırakılıyorlar.Hayattaki tek amaçları YASALLAR İÇİN İYİ BİR HİZMETÇİ OLABİLMEK.

^^
Yetişkinler ölümsüzlük ilaçlarını alabilmek için BİLDİRGE yi imzalamak zorundalardı.
Bildirgeyi 16 yaşında imzamalısınız.Ve bildirgedeki en önemli kural şu:
Eğer çocuk sahibi olmak istiyorsanız ölümsüzlük ilaçlarını alamazsınız.Yani şu durumda 2 seçenek var
1)Ölümsüz olabilirsiniz.
2)Çocuk sahibi olabilirsiniz.
İkisi bir arada olmaz.
Hangi insan 16 yaşında böyle hayati bir soruyu mantık çerçevesinde yanıtlayabilir ki.
Tabii ki herkes ölümsüzlüğü seçiyor tıpkı Anna nın anne ve babası gibi.
Fakat sonra yönetimin kurallarını beğenmeyip isyana katılıp bir de çocuk sahibi oluyorlar.
Annesi Anna yı doğuruyor.Az önce okuduğunuz üzere hem ölümsüz hem çocuk sahibi olamazsınız eğer bir çocuk doğurursanız o artık yasal değildir ve elinizden alınır.
Dünyanın çeşitli yerlerindeki Büyük Depolara -artıkların kaldığı nasıl topluma yararlı birer hizmetli-olabileceklerini öğrendikleri yere gönderilir.
Anna nın başına gelen de buydu.Ailesi yapmaması gerektiği halde bencilce davranmış bir çocuk sahibi olmuş ve çocuklarını yasal yapamamışlardı yani Anna artık bir artıktı.

^^
Anna kendi yaşlarında bir erkek çocugunun büyük depoya gelmesiyle hayatının değiştiğini farkeder ve bu yenilikler onu çok korkutur çünkü Anna şimdiye kadar hiç hayatını sorgulamamıştır oysa şimdi o çocuk gelmiş kendini ona Peter diye tanıtmış ve ailesini tanıdığını söyler.
Şimdi Anna bir karar vermek zorundadır.
Peterla büyük depodan kaçıp ailesine mi dönecektir(eğer yakalayıcıları atlatabilirse tabii)
Ya da burada kalıp Peter ı ihbar mı edecektir??

^^
Ha unutmadan bir dip not!!
Eğer artıksanız ve ailenizden biri ölürse YASAL oluyorsunuz :)
İşler daha da karıştı öyle değil mi??
Son olarak kitaptaki bazı duyguların hiç de yoğun olmadığını belirtmem gerek.Ölümlere çok normal bakılıyor gerçi insanlarda merhamet kalmamış :) insanlar artık diye onların ölmesini istiyorlar eh bu durumda çoğu kişinin duygusuz olması da doğal karşılanabilir.
Direniş ve Miras kitaplarını bir an önce okumalıyım çünkü ilk kitap öyle biryerde bitti ki kalakaldım nasıl yaniii modlarındaydım!!
Son olarak bizi bu güzel distopik hikayeyle buluşturduğu için Delidolu yayınlarına teşekkür ediyorum :)
Distopya severlerin bu romanı kaçırmaması gerektiğini düşünüyorum!!
sevgiler :)