2 Ekim 2013 Çarşamba

Kara Kule #6 Yolculuk Başlıyor


                               Orijinal adı: The Dark Tower-The Gunslinger,the Journey Begins

Roland seneler önce yok olan şehri Gileadı yeniden eski haline dönüştürmek istiyor.
Bunu yapabilmenin tek yolu kara kuleye ulaşması.Roland yalnız başına geçirdiği avlandığı seneler boyunca yeni birşey öğrenmiştir.
Kara Kuleye gidebilmenin yolu Martendir.Bunun üzerine Roland Martenin peşine düşer.
Senelerce her şehirde onu arar ne zaman yaklaştığını düşündürn bir ipucu olsa yeniden Marteni kaybeder.
Çölde umutsuzca gezinirken bir adam görür adam onu evine davet eder ve yiyecek ikram eder.
Roland şaşırtıcı bir biçimde ona hayat hikayesini anlatmaya başlar ve biz de böylece son dokuz sene neler olduğunu öğreniriz.

^^
Ceset yığınının içinden kalktığında Roland Aileenin hala yaşadığını farkeder,kızı oradan çekip aldığında bu durumun uzun süre sürmeyeceğinin farkıdadır.
Aileen son isteği olarak onu Gileada gömmesini ister.Son kalan ka-tetini kıramayıp Roland istediğini yapar.
Gilead artık hayaletlerle çevrili eski bir şehirdir.Şehirdeki te canlılar mutantlardır.
Roland çok eskiden tanıdığı bir hainin hayaletine rastlayınca aklına bazı çocukluk anıları gelir.
O anılarda anladığım birşey varsa o da Rolandın küçük bir çocukken de cesur olduğudur.

^^
Marten ve Farsonun işgallerinden sonra yeni kötülükler ortaya çıkmıştır.
Yok-adam olarak adlandırılan bir takım görünmez bir grup insanlara saldırmaktadılar güçlerini kaçırdıklarını insanlardan alıyorlar.Bileklerine birşey takıp yaşam enerjisini emiyorlar.
Roland bu tuhaf gezisinde bir kadına denk gelir.Kadını görünmez adamlardan kurtarır ve birşeyin farkına varır
Kadının adı Susandır ve Susan Delgadonun tıpatıp aynısıdır.Kadınla biraz vakit geçirdikten sonra Roland asıl görevini yerine getirmek amacıyla oradan ayrılır ve yoluna devam eder.

^^
Serinin altıncı kitabı adından da anlaşılacağı gibi yoluluğun başladığını bildiriyor bize.
Bu yolculuk,arayış tek bir şekilde sonlanabilir.Kara kule bulunduğunda.
Roland geçirdiği seneleri anlattığı adama baktı,adam onun hikayesine kendince üzülmüştü.
Kendi arkadaşlarını gömmenin berbat olduğunu düşündü ve haklıydı da.
Martene gelince,rolandın onu yakalayıp kara kulenin yerini söyleyene kadar döveceğinden hiç şüphem yok!
Kıng in bu ünlü serisinin çizgi romanını okumak benim için çok keyifliydi!
Çeviri inanılmaz derecede BAŞARILIYDI!
Korkmayın hikayemiz bitmiyor.
Seri Eluria'nın Küçük Hemşirleri ile kalığı yerden devam ediyor!
Etkinliği düzenleyen Pinuccianın kitaplarına ve etkinliğe büyük katkı sağlayan Altın Kitaplara teşekkürler sevgiler :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder